Aydınlanma günümüzün en önemli ihtiyaçlarındandır. Aydınlatmada kullandığımız ışık kaynaklarını doğru yönde doğru zamanda ve doğru miktarda kullanmazsak boşa giden enerji ışık kirliliğine sebep olmaktadır. Işık kaynaklarını yanlış kullandığımızda verimsiz aydınlatma yapmış oluruz.  Ne kadar çok ışık kaynağı olursa olsun, etkisiz aydınlatmayla istediğimiz aydınlığı yaratamadığımız gibi gereğinden çok enerji harcarız. Gözün alışık olduğu aydınlatma düzeyini aşan ışık gözün görme yetisinin bozulmasına, nesnelerin görünürlüğünün kaybolmasına ve gece yol ve çevre güvenliğinin olumsuz etkilenmesine neden olur. Gökyüzüne doğru yayılan yapay ışık, atmosferdeki toz ve moleküller tarafından her yöne saçılıyor ve gökyüzünün fon parlaklığını artırıyor; gökyüzünün doğal güzelliği ve yıldızlar kayboluyor. Işık kirliliği, gecenin doğal karanlık düzeyini bozduğu için, doğal yaşamı da olumsuz etkiliyor.

            Sokak ve dış alan aydınlatmalarında yapılan hatalar ışık kirliliği yaratmaktadır. Kötü tasarlanmış sokak lambalarından boşa yayılan ışık, Dünyanın birçok yerinde, gece gökyüzünü aydınlatır. Gece gökyüzüne baktığınızda yıldızları şehrin ışığından göremiyorsanız ışık kirliliği olan bir şehirde yaşıyorsunuz demektir. Şehirlerimiz doğru aydınlatılsaydı geceleri ışık gökyüzüne ulaşamazdı ve yıldızları daha iyi görebilirdik. Bilim insanları ışık kirliliğinin gece hareketlenen ekosistemler üzerindeki etkilerinden endişe etmektedirler; ancak dünya genelinde gökyüzünün ne kadar parlak olduğu ve bu kirliliğin yıllara göre değişimi üzerinde çok fazla bilgi bulunmamaktadır. Peki, doğru aydınlatma nasıl yapılmalıdır? Stadyumlar da, reklam panolarında, sokak aydınlatmalarında, ışık doğru yönlendirilmediği için dört bir yana yayılmakta ve gökyüzüne de boşa enerji göndermektedir. Işıkların bulundukları yükseklikten altını aydınlatmaları ise doğru aydınlatma için ilk esastır. Bu lambaların üstlerini kapatarak bütün enerjilerini aşağı yönlendirmek hem ışık kirliliğini engeller hem de enerjinin boşa gitmemesi için bir tasarruf önlemidir.

            Gece gündüz kavramı bitki ve hayvanlar için çok daha önemli. Beslenmelerini, üremelerini, göç zamanlarını hep buna göre ayarlayan hayvanlar gece karanlığını fark etmediklerinde yanlış beslenip yanlış zamanda göç edebilirler. Bu aydınlatmalardan özellikle kuşlar çok fazla etkilenirken, caretta carettaların da yumurtadan çıkma zamanlarında problemler oluyor. Örneğin, yazın Akdeniz’de bir kumsala bırakılan caretta caretta yumurtaları zamanı gelip çatladığında denizin ayın yansımasıyla yaptığı ışık sayesinde denize doğru yürüyüp yollarını bulurlar. Fakat kafe ve otellerin yanlış ışıklandırmaları sonucu  yönlerini karıştırıp farklı yerlere gidebiliyorlar. Unutmayalım yaşayan her canlının bizim yaşamamız için Dünya’ya bir katkısı mutlaka vardır.  Bunun farkında olup gerekli önlemleri almalıyız.

Problemi bertaraf etmenin en basit yöntemi ise “aydınlatmayı tasarlamak”. Gerçekten aydınlatma tasarlandıkça ve ışık kirliliği ile ilgili bilinç arttıkça problemin ortadan kalkmaya başladığını göreceğiz.