Eskimolar gibi Yaşamak

Rüyalarınızı süsleyen bir otel hayal edin ve sadece dört ay gibi kısa bir süre hizmet verebildiğini düşünün.

Her yıl aralık ayında yapılmaya başlanan bu otel, ocak ayında hizmete giriyor ve mayıs başından itibaren de erimeye başlıyor.

Sizce bardağından avizesine kadar her şeyi buzdan yapılabilir mi otel mi? Kulağa inanılmaz geliyor ama mümkün.

Merakınızı bir adım daha öteye taşıyalım:

1-Ayrı temaya sahip soğuk odalarda -5 ile -8 santigrat derece arasında bir sıcaklık 

2- uluslararası sanatçılar tarafından yapılmış buzdan el oyması mobilyalar

3-  Ren geyiği derileriyle kaplı özel Carpe Diem yataklar ve bu yataklarda termal uyku tulumlarıyla uyumak

4- Bu ihtişama bir de dünyanın en özel görsel şöleni olan Kuzey Işıkları’nın sizlere eşlik etmesi.

Tüm bu özelliklere sahip dünyada tek bir yapı mevcut : ICE HOTEL

Kalpler sanat için çarpıyor

Bu sanat eseri nasıl mı yapılıyor?

İlk kar, Jukkasjärvi'nin tamamını beyazla süslediğinde, dünyanın dört bir yanından gelen sanatçılar, karda, buzda ve Icehotel'i yaratan sanat sergisini oluşturmak için köyde bir araya geliyorlar.

“Icehotel, kendi sınıfında bir sanat sempozyumudur. Çok çeşitli arka planlardan ve yerlerden gelen yaratıcı insanlar buzla buluştuğunda ortaya çıkan enerji neredeyse elle tutulur, ” diyor başlangıçtan beri Icehotel'in bir parçası olan Arne Bergh, ortak ve heykeltıraş.

Icehotel, her şeyden önce buz ve yaratıcılığa sahip. Fikirlerini orijinalliğe dayalı olarak ortaya koyan  ve bunu gerçek doğal buzda yaratan tam tamına kırk sanatçı Icehotel'de yer alıyor her sene. Peki bu kadar sanatçının çalışması ile ortaya çıkan bu şaheser nasıl teşekkül etmektedir? Nasıl aklına gelmiştir böyle çılgınca bir fikir?  Nasıl  cesaret etmiştir buz gibi bir maddeyle devasa bir yapı inşa etmeye?

 

BİR ŞAHESER DOĞUYOR

Icehotel'i kurmuş olan Yngve Bergqvist'in aklında bir fikir doğar . Japon buz heykel geleneğinden iki heykeltıraşı  1989'da Jukkasjärvi'de bir atölyeye katılmaya davet eder. Bu, dünyanın ilk buz ve kar oteli ile Torne Nehri ‘nin  uzun yıllar sürecek yolculuğunun başlangıcına işarettir.

Atölye çalışmasından esinlenerek donmuş Torne Nehri üzerinde kalıp tekniği kullanılarak bir igloo inşa edildi. Adım adım bir sanat eserinin doğuşu bu vesileyle başlamıştır ama kimse farkında değildir.

Sonrasında yavaş yavaş genişletilen bu yapı büyük ilgi görünce bina tekniği İsveç ve Norveç'te rafine edilir ve patentlenir.

 

Huzuru iliklerinize kadar hissedebileceğiniz bir yer

Turistler arasında popüler olan Torne Nehri'nden getirilen 1000 ton ağırlığındaki buz kalıpları ve 30 bin ton ağırlığındaki kar kütlesiyle yapılıyor Ice Hotel. Evet rakamları yanlış duymadınız tam 30 bin ton kar.

Kar ve buzun karıştırılmasıyla da yapı güçlendiriliyor.

 Otelin inşası sırasında binden fazla insan görev yapıyor. Bu çalışanların yarısını bazı odaları tasarlamakla görevli sanatçılar

Bu çılgın projenin yapım aşaması da oldukça yavaş ilerliyor. Bir odanın tasarlanması ortalama 6 haftayı buluyor.
Mart ile nisan arasında Torne Nehri'nden toplanan buz kütleleri ilkbahar ve yaz aylarında özel dolaplarda saklanıyorlar. Bunca zorlukla başa çıkarak itina ile hazırlanan bu yapıtın yapımına Kasım  ayında başlanıyor, baharın gelişiyle eriyince yeniden Torne Nehri'ne karışıyor.  Bu kadar kısa süreli bir haz için bunca emeğe değer mi derseniz cevabını her yıl  50 bini aşkın turistin ziyaret ettiği Ice Hotel verecektir.

Buzda sanat

Buzdan sanat olur mu diyenlere en çarpıcı ve egzantirik örnektir bu otel.  Odalarının tamamı buzdan bir sanat eseri titizliğiyle tasarlanmış. Böyle bir oda tasarımında insanların geceyi donmadan geçirmeleri için ilk geldiklerinde bir dizi tavsiyeye uymaları gerekiyor.

Böylece uyurken, sıfırın altına düşen sıcaklıkla başa çıkmayı öğrenebiliyorsunuz. Tabii otelin özel tasarımı sayesinde dış ortam sıcaklığı ne olursa olsun otelin içinde sıcaklık -7 derecenin altına hiç düşmüyor.

Yatmadan önce termal kıyafetlerinizi giymeniz, kulaklarınızı uygun bir şapkayla kapatmanız ve uyku tulumunuzun içine yerleşmeniz gerekiyor. Yatağınız da buz kalıplarından yapılmış olacak. Nasıl yani gerçekten buz kütlesi üzerinde mi uyuyacağım dediğinizi duyar gibiyim.

Üstünde ise ren geyiği derisinden bir yatak ve yorgan takımı bulacaksınız. Bu sizi soğuktan koruyacaktır.Uyanır uyanmaz da otel çalışanları size sıcak bir bardak meyve çayı ikram edecekler Bu mistik atmosferde gece ruhunuz ısınırken , sabah da hoş kokulu çaylarla içiniz ısınmış olacak.