MATEMATİK NEDEN ZOR GELİR?

            Pek çok öğrenci matematik dersini sevmez, matematikten korkar. Çoğunun matematik korkusu da akılcı bir temele dayanmaz. Öğrenci bir dersi sevmiyorsa o dersi başarması da mümkün değildir. Öğrenci sevmediği dersi dinlemek istemez, dersten sıkılır, dinlemediği için anlayamaz, anlayamadığı için dinlemek istemez ve bu bir kısırdöngü olarak sürüp gider.


            Matematik sadece bir örnektir. Problem hangi ders ya da derslerdeyse tamamı için geçerlidir. Matematikten yola çıkmamın nedeni, çok sayıda öğrencide ortak bir matematik korkusu olduğunu gözlemlememdir.


            Acaba matematik gerçekten can sıkıcı ve sevimsiz bir ders midir?  Matematiğin özünde sevimsizlik olabilir mi? Bu sorunun cevabı soruyu sorduğumuz kişiye göre değişir. Senelerdir karnesinde matematiği zayıf  olan, sayısız matematik dersi almasına, dershanelere gitmesine ve uzun saatler harcamasına rağmen, zar zor sınıf geçen bir öğrenciye sorsanız, size matematiğin dünyanın en zor ve sıkıcı dersi olduğunu söyleyebilir. Aynı konuyu birde matematik profesörüne sorarsanız size matematiğin nasıl olağanüstü, muhteşem zevkli bir bilim dalı olduğunu, bir bulmaca çözmek ya da büyük şeyler başardığındaki mutluluğu matematikte bulduğunu söyleyecektir. Matematik profesörü matematikten müthiş zevk almaktadır. Eğer matematikten zevk almasaydı matematik dalında profesörlüğe ulaşamazdı. İnsan yaptığı işi ne kadar seviyorsa  başarılı olma ve yükselme şansı o kadar fazla olur. Sevmediğiniz işi yapmak istemezsiniz. Gönülsüz ve zorla yapılan işte başarılı olamazsınız.
         Aslında matematik profesörü gibi uzak bir örneğe de gerek  yok. Matematiği çok seven üniversite tercihinde matematik, matematik öğretmenliği, mühendislik, istatistik gibi bölümleri ilk tercih olarak yapan öğrenciler vardır. Bu öğrenciler matematiği meslek olarak seçecek kadar çok sevmektedirler.

Şimdi esas önemli konu: 
            Bir dersin aynı zamanda hem zevkli hem sıkıcı olması ya da bazı konuların zevkli bazı konuların sıkıcı olması mümkün müdür?
            Elbette ki hayır.
            Bir dersin zevkli ya da sıkıcı olduğuna karar veren bizim zihnimizdir. 
            Hiçbir dersin özünde sevimsizlik ya da  sıkıcılık yoktur. Siz o derse nasıl bakarsanız öyle görürsünüz.

Matematik Dersi 
  
*Matematik hakkındaki önyargılar
*Geçmişte matematik öğretmeniyle aranızda gecen sürtüşme veya dersle ilgili kötü anılar.
*Matematikten aldığınız kötü notlar
*Arkadaşlarınızın ya da çevrenizin matematik zor demesi.
*Aile ya da çevrenizin sizin matematik yeteneğinizin olmadığını düşünmesi

 İşte bu noktada;

*Önyargıların, yanlış ve olumsuz inanç kalıplarının kırılmasında, 
*Özgüven ve başaracağına olan inancın arttırılmasın da ,
*Olumsuz ve kötü anıların düzenlenmesinde
*Öğrenme engellerinin kaldırılmasında
*Bilinç, bilinçaltı ve  hafızanın ilgili derse odaklanmasında ve algıyı ve mantığı kavramayı kolaylaştırmada.
*İnsan beynini öğrenme ve problem çözme yeteneğinin sınırlarının  çok yüksek olduğunun bilinç ve bilinçaltına gösterilmesin de.
*Hafızayı güçlendirme ve etkin kullanımını sağlamada.
*Bakış açısının yeniden gözden geçirilerek daha olumlu ve yapıcı bir bakış açısı oluşturmada

            BAŞARMAK İÇİN GÖSTERDİĞİNİZ ÇABAYI İNANCINIZ BELİRLER.